
"Ben bilmem, büyüklerim bilir!"
 
Matematik sevinç dolu bir şeydir. Çünkü "bilmek", korkuyu azaltır. Matematik, deli adamların çocuklara gıcıklık olsun diye uydurduğu bir saçmalık değil, hayatın kendisidir; kendisindendir
     İnsanlık tarihinde iyi olan hiçbir şeyin yaz mevsiminde gerçekleşmemiş 
olması tesadüf değil galiba. Nemden beyin mi şişiyor, kan sıcakta su mu 
kaynatıyor, bir şey oluyor muhakkak. Akıl, huysuz bir bebek gibi gezdirilmek 
istiyor. Üstelik gidip en acayip şeylere takılıyor...
     
 
Matematik gibi...
     Basit bir sonsuzluk problemidir. Uzayda sonsuz sayıda odası olan bir 
otel hayal edin. Ve diyelim ki, sonsuz sayıda turist otele gelmiş olsun. Fakat 
tam herkes odalara yerleşmişken, birden ortaya gecikmiş bir turist çıkıyor. 
Buyurun bakalım! Bütün odalar dolu. Şimdi ne yapacaksınız? Adamı nerede 
yatıracaksınız?
     (Bornova Anadolu Lisesi’nde bu problemi çözdüğümüz zaman, kendini tutamayıp 
gözleri dolarak kahkaha atan, birkaç yıl önce aramızdan ayrılan Mustafa Hoca’nın 
mekanı ünlü matematikçilerin yanı olsun dilerim! Sıkıldıkça eski Yunan matematik 
problemlerini çözen halam da ona yakın olsun!)
     
 
Sonsuzluğun başı
     Eğer bütün misafirleri bir sonraki odaya kaydırırsanız (1 no’lu 
odadakini 2 no’lu odaya, 2’dekini 3’e vesaire), geç kalan turisti, boşalan 1 
numaralı odaya yerleştirirsiniz. Çünkü, sonsuzun sonu yoktur; ama, başı vardır!
     İşte eğer bu problemi, orta 3’te, öğretmenin yardımı olmadan 
arkadaşlarınızla çözmüşseniz, dünyanın en zeki insanı olduğunuzu filan 
sanırsınız. Paha biçilmez bir sevinçtir o!
     O sevinci "
"Ben bilirim"
     Matematik, Antik Yunanca’daki "matesis" sözcüğünden gelir. Anlamı, "ben 
bilirim". Talihsizlik bu ya, Osmanlıca’da "riyazet" deniyor matematiğe. Sözcüğün 
kökü "riyaziye"; yani "toy taylara baş kırdırma eğitimi". Taylara baş kırdıran 
toplumlarla, "ben bilirim" diyenlere kıymet veren toplumlar arasında mutlaka bir 
fark olmalı. "Ben bilirim" diyenlerin ayıplandığı bir toplumda matematiğin beli 
bu yüzden kırılmış olmalı. Çünkü, "Ben bilmem, büyüklerim bilir" diyen uslu 
çocukların bungun beyinleriyle yapacakları iş değil matematik. Daha ziyade, her 
özümsediği teoride kendini dünyanın en zekisi hisseden çocuk saflığındaki 
beyinlerin işi... 
     
     ecetem@hotmail.com.tr
Milliyet Gazetesi, 28 Temmuz 2001 Cumartesi