SALİH ZEKİ
1864-1921
Esnaf çırağının bilim adamlığına uzanan yoludur, DARÜŞŞAFAKA.
İstanbul’da yoksul bir ailenin oğlu olarak 1864 yılında dünyaya
geldi.
Dört yaşında annesini, altı yaşında babasını kaybetti.
Eğitimine mahalle mektebinde başladı, ancak yaramazlığından ötürü
öğretmeninin isteğiyle okuldan alınıp bir esnafın yanında
çıraklığa verildi.
1874 yılında Darüşşafaka’ya kaydoldu. Matematiğe yeteneği burada
keşfedildi. Darüşşafaka’da ders veren dönemini önemli
matematikçisi Mehmet Nadir Bey, kendisiyle özel olarak ilgilendi.
1882’de Darüşşafaka'yı birincilikle bitirdi. Posta ve Telgraf
Nezareti tarafından Paris’teki Politeknik Yüksekokulu’nda elektrik
mühendisliği öğrenimi için gönderildi. "Zeki" lakabı, bu okulda
eğitim görürken arkadaşları tarafından kendisine verildi.
Uzun yıllar, kendisine eğitimle yeni bir yaşam armağan eden
Darüşşafaka’da gönüllü öğretmenlik yaptı.
1901'de Halide Edip ile evlendi. Çiftin bu evlilikten, Ayetullah
ve Hasan Hikmetullah Togo isminde iki oğlu oldu.
1913’te Darülfünün-ı Osmanî (bugün İstanbul Üniversitesi) rektörü
oldu.
Türk bilim tarihçiliğinin kurucusu olarak kabul edilir. Asar-ı
Bakiye (Ölmez Eserler) adlı eseri, bugün bile araştırmacılar
için güvenilir bir kaynak olma özelliğini taşıyor.
Eğitimle değişen bu yaşam öyküsünün kahramanı, tahmin ettiğiniz
gibi büyük matematikçi Salih Zeki…
(Darüşşafaka Cemiyeti'nin Facebook sayfasından
alınmıştır.)